DAMARLARINIZDAKİ SİHİRLİ GÜÇ: BÜYÜME FAKTÖRÜ
Damarlarımızın içinde sürekli hareketli canlı bir sıvı olan kanımız iki temel faktörden oluşmaktadır. Bunlardan biri plazma diğeri ise hücrelerdir.70 kg olan ağırlığında bir kişide ortalama 5 ila 6 litre kan bulunmaktadır. Bu kanın ortalama % 50- 60 ı sıvı halde olan plazmadır. Kanın temel hücrelerinden biri trombositlerdir. Temel görevleri pıhtılaşma sürecini başlatmaktır. Vücudumuzun herhangi bir yerinde oluşan kesiklerde deri yüzeyine çıkan trombositler kanamayı durdurarak koruyucu bir tabaka oluşturmaktadırlar. Ve oluşan bu tabaka yara iyileşmesinde önemli bir rol almaktadır. Yara yerinde çok kısa bir sürede yeni doku oluşumu gerçekleşmektedir. Trombositlerin faydası tıpta bir çok alanda kullanılmaya başlanmıştır.
Yöntem literatürde nasıl ifade edilir?
Platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması’ olarak literatürde geçmektedir. Kişiden çok az miktarda kanın alınarak özel bir tüpte santrifüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve büyüme faktörlerinin ( Platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma’nın ) yine aynı kişiye enjeksiyon yolu ile geri verilmesini temel alan bir uygulamadır. Avrupa da yaygın olarak kullanılan bu yöntem FDA onaylıdır.
Tedavisinin amacı nedir?
Plateletler ( trombositler ) vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan ‘büyüme faktörlerini ‘ yapısında bulunduran kan bileşenleridir. Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız plateletleri bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır. Uygulamanın amacı; bu hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda plateleti ulaştırabilmektir. Böylece hasarlı dokunun onarımı hızlı ve güçlü bir şekilde başlar ve daha çabuk sonuçlanır. Bunun nedeni ise; ile elde edilen plateletlerin yoğunluğu kandaki miktarından 2 ila 4 kat daha fazla olmasıdır.
Bu uygulamanın hedefleri nelerdir?
Derimizin yaşlanması aynı yaralanma sürecinde olduğu gibi bazı fiziksel özelliklerini kaybetmesi sonucunda oluşmaktadır. Derideki bir hasarı en hızlı, en etkili, en doğal şekilde onarabilecek olan yapı yine derinin ait olduğu bütünün bir parçası olacaktır.
Yöntem hangi tıp alanlarında kullanılmaktadır?
Dental – diş – implantlarında başlayan uygulama alanları estetik tıp, ortopedi, iyileşmeyen yara tedavileri, spor yaralanmaları gibi bir çok alanda hızla yayılarak artış göstermektedir.
Estetik cerrahide büyüme faktörü hangi amaçlarla kullanılır?
Saç dökülmesini önlemek
Yüz gençleştirme ( yüz, boyun, alın, göz çevresi, burun çevresi, dudak çevresi, çene altı, dekolte bölgesi )
Vücut gençleştirme ( eller, bacak içleri, kollar )
Kırışıklık tedavisi, çöküntülerin giderilmesi, deriye esneklik ve parlaklık kazandırılması
İyileşmeyen yara tedavileri
Çatlak ve deri niteliğinin zarar gördüğü durumların kontrolünü sağlama tedavileri
Yara izleri
Akne tedavileri
Kök hücre tedavisimidir?
Kök hücre tedavisi veya hücresel tedavi bir yaralanma veya hastalığı tedavi etmek amacıyla hasar görmüş olan bir organa yeni hücrelerin tanıtılması anlamına gelen bir uygulamadır. Büyüme faktörü uygulamasında kök hücre mantığı ile yola çıkılmıştır. Bu yöntemde hasarlı dokunun onarımı için onarımı başlatan ve uyaran bir faktör olarak plateletlerden yararlanılmaktadır. Bu iki uygulama bu anlamda birbirlerinden ayrışmaktadır.
Büyüme faktörü uygulaması nasıl yapılır?
Uygulamanın yapılacağı kişiden 2 veya 3 tüp ( 16-23 ml ) kan alınır, 8 dakika boyunca 3000 devir / dakika santrifüj edilir. Santrifüj cihazında ayrıştırılan plateletler kitteki tüpün içerisinde yoğunlaşıp birikir ve ortaya çıkan kan ürünü yoğun trombositler ( pıhtı hücreleri ) ve lökositler ( beyaz kan hücreleri ) içerir. Aktive olmuş trombosit ve lökositler büyüme faktörleri salgılar. Bu ürün mezoterapi veya dolgu yoluyla yine aynı kişinin derisine uygulanır. Deri üzerindeki gençleştirici etki uygulamanın hemen sonrasında parlak, canlı ve sağlıklı bir görünümle hissedilmektedir.
Hücreler neden yaşlanan dokuya kendiliğinden gidip bu süreci başlatmıyorlar?
Esasen kan dolaşımı ile dokulara ulaşan plateletler bunu belirli ölçüde gerçekleştirebilirler. Fakat genel itibari ile yaşlanmakta olan bir bedende bu tetikleme süreci yeterli değildir. Bu nedenden ötürü plateletler den elde edilen büyüme faktörleri hedeflenen dokulara uygulanır.
Büyüme faktörü tedavisi güvenilir bir uygulama mıdır?
Yüz gençleştirme için büyüme faktörü uygulaması otolog bir uygulamadır. Yani kullanılan plateletler hastanın kendisinden alınanlardır ve kanın alınması, plateletlerin ayrıştırılması gibi yapılan tüm işlemler steril ve kapalı bir kit yardımıyla yapılmaktadır. Yani dışarıdan herhangi bir bulaşma riski taşımamaktadır. Ve ayrıca bunların dışında plateletlere eklenen herhangi bir ürün mevcut değildir. Tüm bunlar düşünüldüğünde bu tedavi yöntemi güvenilirdir.
Büyüme faktörü uygulamasındaki işlemlerin bir laboratuvarda yapılması gerekirmi?
Bu uygulamada yüz gençleştirme için kanın alınmasından dolgu ve mezoterapi ya da maske işlemlerine kadar tüm zincirin teknik ve hijyenik nedenler ile aynı yerde yapılması öngörülmektedir. Bu nedenle laboratuar ortamında yapılacak bir işleme ihtiyaç yoktur.
Mutlaka enjeksiyon yöntemi mi kullanılmalıdır?
Mezoterapi ve dolgu yöntemiyle uygulanabildiği gibi maske yardımıyla da uygulanabilir. Ayrıca özel bir kremin içine karıştırarak uygulamak da mümkün olmaktadır.
Maske yöntemi mezoterapi yöntemi kadar gençleştirici bir etkiye sahip midir?
Heriki yöntemde kullanılmakla birlikte mezoterapi yönteminin daha etkin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Uygulama süresi ne kadardır
Totalde yaklaşık 30 dakikalık bir uygulamadır.
Bir doz ayarlaması var mıdır?
Yüz gençleştirme için kullanıldığında doz aşımı gibi bir problem bulunmamaktadır. Elde edilen ürünün tamamı kullanılabilir.
Uygulama sonrası etki ne zaman görülür?
Uygulama yapıldıktan sonra ciltte sağlıklı, parlak, zinde bir görünüm ortaya çıkar. Ancak 3 – 4 uygulamadan sonra (yani bir kür olarak uygulandıktan sonra) kalıcı bir etki belirgin hale gelir. Parlaklık, ışıltı ve toparlanma ortaya çıkar.
Seans aralıkları nedir ve kaç kez uygulanmalıdır?
Yüz gençleştirme için Her ayda bir yapılacak 3 seanslık bir kür genelde tavsiye edilir ancak uygulamada farklı planlamalar da kullanılabilir. Bir kür uygulaması yapıldıktan sonra ise 10 – 12 ayda bir kür alınmalıdır.
Hangi hasta grubunda uygulanmaz?
Platelet sayısı yetersiz olan hastalarda ve kanser hastalarında uygulanmaz.