Yüzde görülen kırıkların en sık görüldüğü (%35-70 arası) bölge, alt çene yani mandibuladır. Alt çenenin pozisyonu gereği darbe ve travmalara açık oluşu ve destek dokularındaki zayıflık bu duruma sebep teşkil etmektedir.
Alt çene kırıklıkları en sık 25-30 yaş aralığına sahip erkeklerde görülmekte olup; sebepleri arasında, darp, silahla yaralanma, trafik kazaları vb. pek çok factor sıralanabilmektedir.
Mandibula kırıklarının en sık karşılaşıldığı bölgeler ise; %29 oranında çene gövdesi(corpus mandibula), %26 oranında çene eklemi(kondil) ve son olarak %25 oranında da çene köşesi(angulus mandibula) olarak kayıtlara geçmiştir.
Çene Kırıklarını Dikkate Almak İçin Sebepler
Çene kırıklarının içerisinde mandibula kırıklarının yanı sıra üst çene; yani maksilla kırıkları da bulunmaktadır. Maksilla, burun ve elmacık kemiği kırıkları işlevsellik ve estetik kaygılar açısınan önem ihtiva etmektedir. Çene kırığı hastaları kafa travması risk grubuna girdiklerinden bu konu açısından mutlaka incelenmeleri ve ilk elden solunum yolları güvenliklerinin alınması gerekmektedir. Bu tarz yaralanmaların taşıdığı bu tip risklerin yanında alt çene kırıkları, yeme-içme ve konuşma gibi işlevsellik içeren faaliyetlerin kesintiye uğramaması gerekliliği ve estetik gibi açılardan da önem taşımaktadır.
Çene Kırığı Tedavi Süreci
Çene kırıkları tedavisi ile ilgili bilinmesi gereken en önemli şey; tedaviyi gerçekleştirecek olan kişinin çene cerrahisi alanında kendini geliştirmiş, baş-boyun anatomisi bilgisine sahip ve tecrübeli Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarınca tedavi edilmesi gerektiğidir.
Çene kırıklarının tedavi süreci ise; kırığın oluşma şekli, hastanın sosyal ve ekonomik düzeyi, kırığın oluştuğu bölge gibi faktörler doğrultusunda pek çok tedavi yöntemi arasından hastaya uygun olan seçeneğin belirlenmesi ile başlamaktadır. Tedavi yöntemleri; iki çenenin birbirine bağlanmasını içeren intermaksiller fiksasyon, kırık hatlarına yerleştirilen titanyum mini plak vida sistemi kullanımı ya da yalnızca elastik bandaj uygulaması arasında değişebilmekte olup; gerekli durumlarda bu yöntemler bir arada da uygulanabilmektedir.
Alt-Üst Çenenin Kilitlenmesi Gereken Durumlar
Çene kırıklarının tedavisinde alt-üst çenenin kilitlenmesi zorunluluğu yani intermaksiller fiksasyon yönteminin seçilmesini zorunlu kılan durumlarda uygulama için 4 haftalık bir süre genellikle yeterli gelmektedir. Bunun dışındaki tedavi yöntemlerinde çene kilitlenmesine ihtiyaç duyulmamaktadır.
Hastaya; intermaksiller fiksasyon uygulanması durumunda hastanın beslenme süreci, bir pipet yardımı ile ağız boşluğunun kenarından sıvı gıdalar verilmesi yoluyla sağlanmaktadır. Bu noktada yeterli beeslenmenin tam anlamıyla sağlanamayacağının ve tedavi sürecinde hastanın kilo kaybı yaşayacağının da bilinmesi gerekmektedir.
Çene Kırığı Kaynama Süreci ve Olası Olumsuzluklar
Çene kırığı kaynama süreci, tedavinin yöntemi ve hastanın metabolizması doğrultusunda 4-6 haftalık süreler arasında değişim gösterebilmektedir.
Çok yüksek oranlara sahip olmamakla birlikte; yanlış tedavi doğrultusunda hastalarda; osteomyelit adı verilen enfeksiyon, malunion adı verilen yanlış kaynama, nonunion adı verilen kaynamanın gerçekleşmemesi durumu, diş kayıpları, sinir sıkışmaları veya yaralanmaları gibi olumsuz etkiler görülebilmektedir.